22 Aralık 2010

BİR GARİP YOLCULUK HİKAYESİ

08:10 - Tulum - 1. araç
Herşey normal başladı. Sabah 08:10 otobüsü için otogardayız. Otobüse bindik ve dört saatlik yolculuktan sonra Beliz sınırına en yakın şehir olan Chetumal'deyiz. Kızların bilgisine göre buradan günde 5 kez Guatemala - Flores'e direkt otobüs var. Ama gel gör ki sadece bir otobüs varmış ve oda sabah 07 de. Otogarda bir çalışan, taksiye binip diğer otogara gidip, oradan Belize City'ye (Beliz'in eski başşehri - yenisini de siz öğreniverin artık) gitmemizi, oradan Flores'e otobüs bulacağımızı söyledi.

12:10 - Chetumal -2. araç
Taksiye bindik, gideceğimiz yeri söyleyince şöför Beliz'e gideceğimizi anlayıp '80 peso verin (normalde gideceğimiz yer 20 peso) sizi Beliz sınırına götüreyim, oradan Flores'e devamlı otobüs var' diyince birbirimize bakıp '80 pesoyu 3 kişi bölüşünce bişey değil, tamam' dedik. Ve böylece garip yolculuğumuz başlamış oldu. Bak kardeşim, bu dünyada bir kadınlara bir de taksi şöförlerine güvenmiyceksin. Tamam tamam, dellenmeyin hemen kızlar, kadınlara kısmını çıkarttım cümleden :)
Sınıra gittik. Önce Meksika sınırında 20 USD çıkış parası geçirdiler bize, sonra ben sizi Beliz gümrüğüne götürürüm diyen taksi şöförü yamuk yaptı ve çantalarla allahın sıcağında Beliz gümrüğünden geçtik. Orada bekleşen otobüs şöförlerine sorunca anlaşıldı ki buradan Flores'e giden otobüs yokmuş. Önce Beliz şehrine gitmeli oradan Flores'e gitmeliymişiz. Yani puşt taksici iki dolar fazla kazanmak için bizi yanlış yönlendirmiş.

13:30 - Beliz sınırı - 3. araç
Belize otobüsünü sorduk 2 saat sonra gelecek, olsun Beliz yakınına giden Orange Walk otobüsü var. Karnımız aç ama yemeğe vakit yok, zira araç hemen kalkıyor. Otobüs dediysekte Meksika'daki otobüsler aklınıza gelmesin. Bunlar Meksikada 'chicken bus' denen eski okul servis araçları. Otobüse atladık, bir buçuk saat sonra Orange Walk'dayız. Karnım zil çalıyor, kahve istiyorum, sigara istiyorum ve bu yüzden gerginim. Neyse şimdi inince yeriz artık.

15:00 - Orange Walk - 4. araç
Ne yemeği, tuvalete bile vakit yok. Bir sonraki Beliz City otobüsü 17 de. Gittik gittik yoksa Beliz şehrinde kaldık. Ama hiçbirimiz kalmak istemiyoruz. Küçük bir sorun var yalnız, otobüs tıka basa dolu. Tıka basa derken ayakta da dahil olmak üzereyi kastediyorum. Çantayı bagaja vermem, birisi göstere göstere alıp gitse bile otobüsten inmem en az 10 dakika. İki ayağımı yanyana koyamadığım için pergel gibi açıp, ayakta birbuçuk saat Belize şehrine ulaştım.

17:00 - Beliz City - 5. araç
Beşe beş kala Beliz otogarına geldik. Otogar dediğime bakmayın, bizim kasaba otogarlarından daha hallice değil. Aaaaa! Flores'e araç yok bu saatten sonra ama 5 dakika sonra Guatemala sınırına yakın bir yere giden otobüs var. Beş dakikada, yarım sigara, tuvalet ve 2 paket gofret alıp otobüse bindim. Bindim dediğime bakmayın bindik işte. Bu sefer oturacak yer var. Beliz'deki otobüslerin iyi tarafı gayet güzel reggae çalmaları. Zaten Beliz halkının çoğunluğu zamanında Afrika'dan getirilmiş esirlerin torunları. Burada resmi dil İngilizce. Birde creol ingilizcesi (afrika usulü ingilizce) konuşuluyor. 

Burdan sonra yolumuz 2 saat, bu arada ben biraz Beliz'i anlatayım size. Geçen sayfada bahsetmiştim, fiyatlar uçuk diye. Bu durum adalarda ve turistler için geçerli. Beliz halkı gayet fakir. Derme çatma, briket evlerde yaşıyor çoğu. Uyuşturucu yolu olması sebebiyle uyuşturucu çok yaygın. Kumarhanelerde çatır çatır para basıyor. Beliz'deki kumarhanelerden ikisinin sahibi bizim Sudi. Nam-ı diğer kumarhaneler kralı Sudi Özkan. Türkiyede kumarhaneler kapanınca soluğu burada almış Sudi Bey ve Princess oteli olarak işletilen iki kumarhane açmış. Bu fakirliğin sonucu olarak, hırsızlık ve soygun olayları yaygın Beliz'de. Hele turistseniz potansiyel muzsunuz burada. Anlayan anladı işte espiriyi :)

19:30 – Beliz'de bir yer -6. Araç
Sınıra yakın yere geldik. Buradan sınıra gidecek bir taksi bulduk. Kişi başı 5 dolar çok para ama artık dönüşü olmayan bir yoldayız. El mahkum kabul edik bindik taksiye. 10 dakika sonra Beliz sınır kapısındayız. Sadece içinden geçmemize rağmen 15 dolar çıkış parası verdik. Beliz’den nefret ediyoruum. Allahtan taksi şöförü bizi ekmedi ve Guatemala sınırına geldik. Buradaki uyanık memur bize gerizekalı turist muamelesi yapıp 15 Quetzal ( 2 dolar) giriş parası istedi ama sağır sultan bile biliyor Guatemalaya giriş parası olmadığını. Vermedik tabi. Gerzek memur nolcak. Bitti sanıyorsunuz dimi, ama hayır. Az sonraaa!

20:00 – Guatemala sınırı - 7. Araç
Sıra geldi buradan Flores’e gitmeye. Yol, birbuçuk saat civarında. Yine bir taksiyle anlaştık. Bu sefer fiyat normal. Açlıktan taksinin koltuğunu bile kemirebilirim diye düşünürken bir benzin istasyonunda durdukta sandviç benzeri bir şey alıp midemin sesini durdurmayı başardım.

21:30 – Flores - 8. araç
Saat 21:30 civarı Flores’e yaklaşmışken otogardan henüz ayrılmakta olan Guatemala City otobüsünü görünce, bu saatten sonra Flores’te kalmaya ne gerek var deyip kendimizi otobüse attık. Artık 9 saatlik yolculuğumuz başlamış oldu. Allahtan otobüsün koltukları geniş ve neredeyse tamamen yatıyor. Hemen uykuya daldım. Flores’te niye mi kalmadık? Ben daha önce kalmıştım (bkz. Maya Rotası) Kızlar da kalmış ve burada gidilecek en önemli yer olan Tikal’i hepimiz gördüğümüz için kalmaya gerek görmedik. Tikal Maya uygarlığının en önemli ve en güzel şehirlerinden biri, kesinlikle tavsiye olunur.

06:30 – Guatemala City - 9. Araç
Guatemala City’deyiz. Benden size bir tavsiye daha, mecbur kalmazsanız burayı es geçin. Ben yarı uyanığım ve kızlar bir taksiciyle konuşuyorlar. Yine mi taksi? 

06:34 – Guatemala City - 10.araç
Antigua’ya gidecek otobüsler başka yerden kalkıyormuş. Kahve içmem lazım, bir an önce kahve bulmalıyım. Neyse 10 dakika sonra oradayız. Otobüs muavinleri gırtlaklarını patlatarak bağırıyorlar; Antiguaaa, Antiguaaa! Ya da Xelhaaa, Xelhaaa! Yine çanta içeri alınıyor elbette. Hala oturacak yer var ama birazdan 3 kişi aynı koltuğa sıkışmak zorunda kalacağız. Allahtan Yol 45 dakika sadece.

07:50 - Antigua
Saat 08:00 de başlayan yolculuğumuz, aç, susuz, 10 araç değiştirerek, 24 saat sonra Antigua’da noktalandı. Onlar evlerine giderken ben de ilk açık kafeye girip bir kahve söyledim kendime. Neymiş, taksi şöförlerine ve kadınlara güvenmeyecekmişsin :)

Hiç yorum yok: